ÇOCUKLAR VE ERGENLERDE YABANCI DİL KONUŞMA KAYGISI

“Yabancı Dil Kaygısı Nedir? “

Öğrenciler açısından farklı zorunluluklar barındıran dil öğrenme süreci içinde karşılaşılan bir ruhsal durum, huzursuzluk ve tedirginlik türüdür. Yabancı dil de konuşma kaygısı, uzun zamandır araştırılan ve hala araştırılmaya devam edilen bir değişken konumundadır. Bireyin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel değişimle kendini gösteren bir uyarılmışlık hali olarak tanımlanır. Sorunun ne olduğunu bilmeden belli belirsiz bir korku halidir.

Ülkemizde Yabacı Dil Konuşma Kaygısı

Ülkemizde kaygı ile ilgili araştırmalar çoğunlukla yetişkinler üzerine odaklanmış ve yabancı dil öğrenen çocukların kaygı bağlamında ihmal edildiği saptanmıştır. Ancak, hedef dilde yeterlilik aslında çocuklarda daha hızlı kazanılmaktadır. Bu nedenle, bu kaygıların çocukluk çağında üstesinden gelebilmek önem arz etmektedir. Bunu yapabilmek için, öncelikle kaygı düzeyinin belirlenmesi, nedenlerinin saptanması ve bu doğrultuda kaygı ile baş etme yöntemlerinin bulunarak çocuklara yardımcı olunması gerekmektedir. Ülkemizde 2012 yılında ilkokul 2. Sınıftan itibaren İngilizce öğrenimi zorunlu hale getirilmiştir. Hazırlanan müfredat Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve kriterlerine (Common European Framework-CEF) göre düzenlenerek geleneksel dilbilgisi (gramer) öğretimi yerine hedef dilde etkileşim ve iletişim ön plana çıkmıştır. Ancak bu radikal değişiklikler olurken, bunun öğrenme süreçleri üzerindeki etkisi araştırılmamış ve modern müfredatların yanlış uygulanması sonucunda konuşma kaygısı giderek artan bir problem haline gelmiştir. Diğer derslerde kendinden emin olarak kendini anadilinde ifade eden çocukların, yabancı dil dersinde çekingen, korku dolu oldukları ve panik yaptıkları gözlemlenmiştir. Bu ruh halinin öğrenme ve dili edinme sürecine ket vurduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bu durum bu konudaki araştırmaları zorunlu hale getirmiş ve Horwitz tarafından geliştirilen YABANCI DİL KAYGI ÖLÇEĞİ testi bilim insanlarınca onaylanarak Türkçe ’ye uyarlanmıştır. Testin amacı öğrencinin yabancı dili kullanırken kaygılanmasının ana nedenlerini saptamaktır. Yabancı dil derslerinde özellikle dinleme ve konuşma becerisi ön plana çıktığından ve yabancı dil dersi daha aktif olmayı gerektirdiğinden kaygının daha çok ortaya çıkması da kaçınılmazdır.

Kaygı Sebepleri

Kişi kendini ifade etmek için en çok konuşma becerisini kullanır ve dört beceri içinde en çok ürün odaklı olan ve günlük hayatta ihtiyaç duyulan beceridir. Ancak öğrenciler için insan ilişkileri önemli bir yere sahip olduğundan (ait olma, kabul görme, bağlanma) konuşamama korkusu onlarda kaygı yaratır.